Kayıtlar

SOYAL MEDYA SİLAHI!

Sosyal medya silahı! İnternet kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte haytamızın odağına gelip yerleşen sosyal medya, silah olarak kullanılabilir mi?  Kötü niyetli sosyal medya kullanıcıları yasal mevzuatta boşluk olması halinde herhangi bir ceza almadan internet ortamında neler yapabilir? Kötü niyetli sosyal medya kullanıcıları yasalarda boşluk bulunması durumunda; özel hayata saldırıyor, mahremiyeti suistimal ediyor, yalan, iftira ve hakaret içerikli saldırılarda bulunuyor, teyit edilmemiş bilgileri paylaşıyor, yalan içerikli bilgileri servis ederek kendisine kar, karşısındakine ciddi zararlar veriyor, zaman zaman kamu düzeninin bozulmasına neden olabiliyor, sahte belgeler ile bir takım kamu kurum ve özel kuruluşlar ile şirketlere zarar verebiliyorlar. Dünyadaki gelişmiş birçok ülkenin (Fransa, Almanya, İrlanda, Rusya vb.) süreç içerisinde sosyal medya(internet) alanında bir takım yasal boşluklar bulunduğunu ve bu durumun başlarına çok ciddi manada problemlere neden olabileceğini zama

KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ İÇİN YENİ FIRSAT ALGILAMALARI

5 Mart 2011'de Ankara'da EKOAVRASYA'nın düzenlemiş olduğu Fırsatlar ve Tehditler Çalıştayı'nda Gökhan Güler'in yapmış olduğu sunum. KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ İÇİN YENİ FIRSAT ALGILAMALARI Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğüne dayalı bir yönetim anlayışını benimsemiştir. Bağımsız uluslararası kuruluşların da teyit ettiği üzere, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yapılan seçimler tam bir demokratik ortamda gerçekleşmekte ve hiç bir müdahale olmadan Kıbrıs Türklerinin hür iradesi ile seçilen temsilciler eliyle Devletin tüm kurumları işlevlerini yerine getirmektedirler. Tarafsız uluslararası pek çok ciddi kuruluşun yaptığı çalışmalar göstermektedir ki, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Müslüman ülkeler içinde özgürlük düzeyi ve demokratik yapısı ile en güçlü devletlerarasında yer almaktadır. Basın özgürlüğü, ifade özgürlüğü ve örgütlenme özgürlüğü KKTC demokrasisinin temel taşlarıdır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nd

Hürriyet Gazetesi'nin 15.07.2019 tarihinde Gökhan Güler İle yaptığı röportaj

Resim
Hürriyet Gazetesi'nin 15.07.2019 tarihinde Gökhan Güler İle yaptığı röportaj  'Hidrokarbon değil egemenlik meselesi' İpek Özbey iozbey@hurriyet.com.tr Doğu Akdeniz’de sondaj ve doğal kaynakların kullanımıyla ilgili kriz tırmanıyor. KKTC Cumhurbaşkanı doğal kaynakların ortak bir komiteyle yönetilmesini teklif etti. Rum tarafının ne cevap vereceği merak ediliyor. Akdeniz Stratejik Araştırmalar Merkezi Genel Sekreteri Gökhan Güler’e göre mesele hidrokarbon değil egemenlik meselesi… AB, Rum tarafı lehine müdahil olmaya kalkarsa o zaman hukuken işgalci olur diyen Güler, ABD’nin, bekçiliği karşılığında enerji zenginliğinden büyük pay alacağını söylüyor. -ABD, İsrail, AB ülkeleri, Mısır, BAE, Suudi Arabistan… Hepsi bir olup Doğu Akdeniz’de karşımıza dikildi. Mesele doğalgaz merkezli mi, yoksa ‘daha’sı var mı?  Doğu Akdeniz Bölgesi’ni Ortadoğu’dan bağımsız olarak düşünmemek gerekir. Söz konusu ülkelerin Doğu Akdeniz’de karşımıza dikilmeleri öncelikle ortak bölg

Sputnik News'in Gökhan Güler ile Doğu Akdeniz konusunda yaptığı röportaj;

Sputnik News'in Gökhan Güler ile Doğu Akdeniz konusunda yaptığı röportaj; ‘Doğu Akdeniz’deki gerilim gasp zihniyeti ile çözülemez’ Gözde Ocak   Akdeniz Stratejik Araştırmalar Merkezi Genel Sekreteri Gökhan Güler, Kıbrıs ve çevresindeki konunun özünde hidrokarbondan daha önce “bölgeye sahip olabilme” stratejisinin olduğunu belirterek, “AB, Doğu Akdeniz’deki deniz yetki alanı meselesinde ne yazık ki tarafsızlığını koruyamamıştır. Doğu Akdeniz’deki gerilim gasp zihniyeti ile çözülemez” dedi. Doğu Akdeniz’de sondaj faaliyetleri nedeniyle Avrupa ülkelerinin Türkiye üzerindeki baskısı artarken, son olarak ortak bir tutum belirleme hazırlığına girdiği belirtilen Avrupa Birliği’nin Türkiye ile Gümrük Birliği görüşmelerini askıya alabileceği belirtildi. Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, Türkiye’nin sondaj faaliyetlerine karşılık AB’den yaptırım talep edebileceklerini ifade etmişti. Yine, Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgos Katrougalos’un da ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jo

Rum yönetimi ile Yunanistan neden telaş içerisinde?

Resim
Rum yönetimi ile Yunanistan’ın bir süreden buyana ciddi manada telaşa kapıldıklarının farkında mısınız? Kıbrıs konusunda biran evvel müzakerelere yeniden başlanması için Rum yönetimi ile Yunanistan’ın açıklama üzerine açıklama yapmalarının altında acaba ne yatmaktadır?   Gerek müzakere tarihi boyunca, gerekse en son olarak Crans Montana’da ellerinde fırsat varken Kıbrıs konusunun çözülmesini her zamanki gibi katı ve uzlaşmaz tavırlar sergileyerek engelleyen Rum yönetimi ve Yunanistan’da son dönemde ortaya çıkan bu telaşın gerçek sebebi nedir? Rum yönetimi ile Yunanistan’ın Kıbrıs konusu başta olmak üzere Ege ve Doğu Akdeniz’de uzun yıllardır yürütmeye çalıştıkları strateji ve politikaları iflas ederek acaba geçerliliğini yitirmiş olabilir mi? Kıbrıs konusu, bilindiği üzere Rumların 1960 Ortak Kıbrıs Cumhuriyeti’ni silah zoru ile 1963’de gasp ederek Kıbrıs Türklerinden arındırmaları ile başlamış. Hemen ardından da Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 4 Mart 1964 tarih

Kıbrıs’ta Siyasi Eşitlik ve AP Adaylığı!

Resim
Kıbrıs konusunun çözülebilmesi için başından buyana Birleşmiş Milletler parametreleri zemininde yapılan müzakerelerde Kıbrıs Türk tarafı olarak iyi niyetle bulunacak çözümün " iki kesimli, iki toplumlu ve siyasi eşitlik " ilkelerine dayanması gerektiğini devamlı suretle ortaya koyduk durduk! Aslında bu formül KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı merhum Rauf R. Denktaş tarafından ana hatları belirlenmiş ve tarihe Türk tezi olarak geçmiştir… Müzakere tarihi boyunca Rum tarafı ise federal bir çözümden yanaymış gibi görünmesine karşın üniter Rum devleti içerisinde Kıbrıs Türklerine bir takım otonom azınlık hakları vererek Kıbrıs konusunu kendi lehlerine çözmeye çalışıp durdu! KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile GKRY Başkanı Nikos Anastasiades’in " son şans " olarak nitelendirdikleri Crans Montana müzakere süreci hatırlanacağı üzere Rum tarafının katı ve uzlaşmaz tavırları nedeniyle Temmuz 2017’de sonlanmıştı! Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum tarafı bir süreden buyana k