Kayıtlar

Temmuz, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ruslar ve Rumlar

Yıl 1774, Çarlık Rusya Küçük Kaynarca Anlaşması ile Osmanlı topraklarında yaşayan Ortodoksların hamisi oldu. İşte bu tarihten sonra Rumların (Yunanlıların) tarih sahnesinde birden bire önü açılıverdi.  Ortodoks Rumlar (Yunanlılar), Rusların hamileri olmaları ile birlikte denizaşırı ticarette ciddi bir sermaye birikimi elde etmeyi başardılar. 1800’lerde Osmanlı’nın zayıflamasını fırsat bilen Rumlar, Çarlık Rusya, Fransa ve İngiltere ile birlikte hareket ederek Yunanlıların bağımsızlığını(1830) kazanmasında önemli rol oynadı. 1878’e gelindiğinde Osmanlı ’’Rus’’ saldırılarından kendisini koruması karşılığında İngilizlere Kıbrıs Ada’sını bıraktı. Bu sürecin sonucunda Rumlar Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ’’Kurucu Ortağı’’ olabilme hakkını böylelikle elde etti.  Acaba Rus tehlikesi! olmasa İngiltere Kıbrıs’a gelebilir miydi? Eğer İngiltere Ada’ya hiç gelmemiş olsa Rumlar bugün bulundukları noktada olabilir miydi? Görüldüğü gibi Rum/Yunan ikilisinin Rusya ile olan ilişkileri böyles

GKRY RUSYA VE İSRAİL

Rum tarafı, Kıbrıs’ta 2016’nın çözüm yılı olacağı beklentilerine inat, müzakerelerdeki uzlaşmaz, üstten bakan ve burnundan kıl aldırmayan olumsuz tavırlarını sürdürmeye devam ettirmektedir. GKRY, bu konuda AB ülkeleri dışında, özellikle İsrail (Mısır) ve Rusya ile olan yakın ilişkilerine güvenmektedir. Bu bağlamda İsrail’in özellikle ABD ve İngiltere ile olan yakın ilişki ve işbirliğinin de ayrıca altını çizmek gerek.   Suriye 2011’de kendi karasuları ve MEB’indeki tüm enerji arama, çıkarma, işletme ve pazarlama yetkisini Rusya’ya vermişti. Rusya artık konuşlandırdığı askeri mühimmatı ve elde ettiği üsleri neticesinde Doğu Akdeniz’de önemli bir aktördür. Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi’ne göre, Doğu Akdeniz’de bulunan hidrokarbon rezervleri üzerinde kıyı devletleri olan Mısır, Türkiye, Kıbrıs (GKRY ve KKTC), Lübnan, Suriye(Rusya), İsrail ve Gazze Şeridi hak sahibidir. Rumlar enerji kaynaklarının tek başına kendilerine ait olduğu düşüncesinden hareket i

ENERJİ POLİTİKALARI VE KIBRIS SORUNU

  ENERJİ POLİTİKALARI KIBRIS KONUSUNUN ÇÖZÜMÜNDE ETKİLİ OLABİLİR Mİ? Türkiye, Rusya ve İsrail ile iyi olmayan ilişkilerini düzeltebilmek için son günlerde önemli sayılacak adımlar attı. Türkiye’nin dış politikası açısından atılan bu adımların, bölgesel barış ve istikrar için son derece önemli yansımalarının olacağı açık. Enerji devleri Azerbaycan ve Kazakistan’ın Cumhurbaşkanlarının Rusya ile ilişkilerin düzeltilmesinde önemli sayılacak katkılarının olduğu konuşuluyor. Bunlar KKTC’yi de yakından ilgilendiren güzel ve sevindirici gelişmeler.  Türkiye’nin eş zamanlı olarak Rusya ve İsrail ile olan ilişkilerini düzeltmesinin arkasındaki en büyük etkenlerden birinin de enerji kaynakları ( Su, Hidrokarbon, Petrol, Enterkonnekte Elektrik ) olduğu açıkça görülmekte. Rusya, Avrupa’ya daha çok gaz satabilmek için, Karadeniz ’in altından geçecek yeni bir doğalgaz boru hattı döşemek istemektedir. Türkiye’nin Rusya ile ilişkilerini normalleştirmesi sonucunda, Türk Akımı

Bayram ve Huzur Ortamı

Bugün, “Ramazan Bayramı’nın’’ ilk günü. Tüm okuyucularımızın Ramazan Bayramı’nı en içten duygularımla kutluyorum. Bayramlar, insanların birbirlerine karşı sevgi, saygı, hoşgörü anlayışı ile dayanışma içerisinde yaklaştıkları, gönül aldıkları, sevinç, neşe, mutluluk ve huzuru yaşama günlerdir.    Toplumun birlik ve beraberliğinin sağlanmasında, kardeşlik ve dostlukların pekişmesinde, bayramların yeri ve önemi oldukça büyüktür. Peki, bireyler ya da halk olarak bizler ne kadar mutlu, umutlu ve huzurluyuz? Bugün sizlere bayram ruhuna uygun iç açıcı konular yazabilmeyi çok isterdim.   Ancak son dönemde anavatan Türkiye’de yaşanan terör olaylarında artık neredeyse her gün birbiri ardına yeni şehit haberleri geliyor. Geçen hafta İstanbul Atatürk Havaalanı’na düzenlenen terör saldırısında yaralanan ve hayatlarını kaybedenler hepimizi üzüntüye boğarak yüreklerimizi yakıp kavurmuştur.  Zamanlama olarak Türkiye’nin İsrail ve Rusya ile ilişkilerini düzelterek yakınlaşma sa