Kayıtlar

Aralık, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Müzakere sürecine dair bazı durum tespitleri

Kıbrıs konusunun çözülmesi için Türk ve Rum tarafı ’’ yönetim ve güç paylaşımı, AB, toprak, mülkiyet, ekonomi, güvenlik ve garantiler’’ başlıkları altında müzakereleri sürdürmektedir.   Cenevre Zirvesi öncesinde müzakerelerde son durum nedir? Bu anlamda önemli gördüğüm bazı durum tespitleri yapmaya çalışacağım.  Muhtemel yeni anlaşma, Rum basınına yansıyanlar ve güvenilir kaynaklardan elde edebildiğimiz bilgiler ışığında onaylanarak hayata geçer ise, ilk etapta Rum tarafına bırakılan Güzelyurt, Maraş, Karpaz ve sınır düzenlemeleri ile bu topraklarda yaşayan 80 ile 100 bin KKTC vatandaşı evinden toprağından olacak. Ayrıca içimize muhtar ve belediye başkanlığı seçimlerinde oy kullanma hakkı bulunacak 57 bin kişinin (Girne’ye) gelerek yerleşecekleri, oy hakkı olmadan kuzeye gelecek Rum sayısında ise bir üst sınırın olmadığı öngörülmektedir. ’’ Yönetim ve güç paylaşımı’’ Kıbrıs Türkleri için hayati bir konu olan veto hakkı yok. 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’nde iki halkın siyasi eşitl

Halep’e bak AB ve BM’ye güven!

Halep’te yaşanan insanlık dışı görüntüler günlerdir gazete, televizyon ve sosyal medya aracılığı ile dünya kamuoyunun gündemindedir. Yaşananlar nedeniyle vicdan sahibi(!) herkesin içi acımaktadır. Ancak her nedense Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği bu konuda hiçbir somut adım atmamıştır. Maalesef BM ve AB yine sınıfta kalmıştır! Bugün Halep’te olanlar, BM gözetimi altında iken 1995’de Bosna’da ve 1963-1974 yılları arasında da Kıbrıs’ta bizim başımızdan geçen acı olayları çağrıştırmaktadır… Kıbrıs Türkü de ’’BM Barış Gücü'nün’’ koruması altında iken soykırım girişimlerine ve insanlık dışı durumlara maruz kalmadı mı? Bosna Savaşı'nda Srebrenitsa ve çevresi BM Güvenlik Konseyi tarafından "güvenli bölge" olarak ilan edilmesine rağmen 1995’de Sırp Cumhuriyet ordusu 8 bin 372 kişiyi katlederek dünyanın gözleri önünde insanlık dışı büyük bir soykırımı gerçekleştirmedi mi? Ne yazık ki AB ve BM bugün Halep’te olduğu gibi 1995’de de Bosna’da olayları izlemekle yetinm

Kendilerini Halk İradesinin Üzerinde Görenler Var!

KKTC’de bir kalkışma, devrim mi oldu? Demokrasiden vazgeçildi de bizim mi haberimiz yok? Artık KKTC’ni militanlar, yüksek tonda ses çıkararak avaz avaz bağıranlar, internette sosyal medyada yorum yazarak kargaşa ortamı yaratmak isteyen bir takım kişiler, demokrasiyi, halk iradesini beğenmeyerek, kendilerini halk iradesinin üzerinde görenler mi yönetmeye başladı acaba? Yıllardır Kıbrıs Türk Halkının iradesine saygı duymayarak beğenmeyen, kendi düşüncelerini halkın iradesinin üzerinde görenlerin yasa, hukuk tanımaz tavır, tutum ve davranışları artık vatandaşı canından bezdirmiştir…   2 Kaza 2 Farklı Tepki! 29 Kasım 2016 günü Girne-Değirmenlik dağ yolunda meydana gelen kaza sonucu hayatlarını kaybeden ikisi öğrenci üç insanımızın ölümü karşısında vicdan sahibi herkes acı duyup üzülmüştür. Kaza sonrası insanlarımızın tepkilerini ortaya koymaları da çok doğal. Ancak daha sonra yaşananlar aklı başında tüm herkesi üzerek yaralamıştır. Acı ve öfkenin yoğun olduğu, duygusal pat

Girne Antik Liman ve Turizm Polisi

Ülkemizin önemli simgelerinden biri olan ’’Girne Antik Liman’’ dünya kültür mirasıdır. Orta çağdan kalma tarihi dokusu bulunan Girne Kalesi ve Antik Liman’ın yer aldığı bu özel mekânı ne yazık ki gerektiği gibi koruyamıyoruz. Girne Liman ve çevresinin son durumu gün geçtikçe kötüye gitmektedir. Çevresel sorunlar, bakımsızlık, yetki karmaşasına bağlı otorite boşluğu ve yozlaşan kültürel yapının yansıması öne çıkan sorunların başında gelmektedir. Günümüzde limanda gezintiye çıktığınızda, bazı restoranların görevlileri tarafından elleriniz ve kollarınızdan içeriye çekilmeye çalışılarak taciz ediliyorsunuz! Liman içerisinde yat ve balıkçı tekneleri içinde tamiratlar yapılıyor. Yapılan zımparalar havada uçuşuyor, boya kokuları, çekiç sesleri tam bir çevre felaketi. Limanda en önemlisi tam bir yetki karmaşası var. Oluşan kaotik ortam ve devlet otoritesinin çok zayıf ve hatta nerede ise yok derecede olması bugün yaşananların esas nedenidir. İşletmeler ve yatlar güçlü hoparlörler ile