Kayıtlar

Ağustos, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

"KIBRIS'TA SÜRPRİZ STRATEJİK HAMLELER..."

Resim
İki yıl kadar önce bir yazımda GKRY, Yunanistan ve İsrail’in enerji alanında birçok anlaşma imzaladıklarına dikkat çekerek, Türk tarafı olarak biz ne durumdayız? Türkiye’den KKTC’ye deniz altından gelen suyun yanında, süratle elektrik ve hidrokarbon boru (iletim) hattı konularında da geç kalınmadan somut adımlar atmalı demiştim…   Bu anlamda ilk önemli gelişme Temmuz ayı içerisinde yaşandı. İsrail Enerji Bakanı Yuval Steinitz ile TC Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, iki ülke arasında doğalgaz boru hattı döşenmesi konusunda çatı anlaşmasını tamamlamaya karar verdiklerini kamuoyuna açıkladılar.   Geçtiğimiz Cuma günü ise Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun, ’’Türkiye ile enerji iş birliği anlaşması kapsamında deniz altına döşenecek elektrik kablo projesinin 2 – 2,5 yılda tamamlanmasını öngörüyoruz’’ dedi.   Geçtiğimiz hafta önemli bir diğer gelişme de su konusunda yaşandı. TC Cumhurbaşkanı Erdoğan ’’Anamur-Kuzey Kıbrıs denizaltı su nakil hattını Ürdün’e uzatma

AKLIMI KURCALAYAN SORULAR!

Resim
Gazetecilik kamu görevidir. Gazeteci için öncelikle kamunun çıkarı, daha sonra kurumun çıkarı, en son da kendi çıkarı gelmelidir. Bazı gazeteciler yazı yazarken, bazı politikacılar da siyaset yaparken kamunun çıkarı dışında kişisel çıkarlarını veya özel bir şirketin çıkarlarını gözetiyorsa orada “temiz siyasetten söz edilemez ve çıkar çatışması doğar! ’’   Ercan Devlet Havaalanı kamuya ait bir alandır. Buranın kamu yararına en doğru biçimde denetlenmesi tüm KKTC vatandaşlarının yararınadır. 2012’de Ercan havaalanı işletmesini Emrullah Turanlı’nın sahibi olduğu Taşyapı firması yılık yüzde 47.80 ciro paylaşım oranı taahhüdünde bulunarak kazanmıştı. Dönemin Ulaştırma Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Ercan İhale Şartnamesine dayanarak ilgili firmanın daha kapsamlı şekilde denetlenmesini talep edince bir anda rüşvetçi olarak ilan edilmek istenerek kendisine siyasi linç uygulanmaya kalkışılmıştı! Turanlı ne demişti? Avukatım ve mimarımın yanında Ertuğruloğlu benden rüşvet istedi! H

Popülizm mi? Ortak akıl mı?

Resim
Ülkemizdeki önemli konuların başında ’’bilgi sahibi olunmadan fikir sahibi olunması’’ gelmektedir! Uzun yıllar Kıbrıs konusunda bazı muhalif kesimler doğru bilgi sahibi oldukları halde bile bile ucuz siyaset ve popülist sığ söylemlerle halkımızı kışkırtarak yanıltmaya çalıştılar… Yıllarca Türkiye ve iç politikada da Denktaş ile Eroğlu popülist sığ söylemlerle barış karşıtı olarak gösterilmeye çalışılmadı mı? Popülist siyaset anlayışı iflas etmiştir! Zaman, Türkiye, Denktaş ve Eroğlu’nun haklı olduğunu ortaya çıkarmıştır!   Kıbrıs Müzakere süreci, Türkiye’nin ısrarlı mücadelesi neticesinde Birleşmiş Milletler gözetiminde ilk olarak 3 Haziran 1968’de Beyrut’ta gerçekleşmiştir. Görüşmeler 1974’e kadar devam etmiş, süreç 15 Temmuz 1974’de Rum/Yunan darbesi ile son bulmuştur! Düşünebiliyor musunuz Rumlar 1963’de Akritas ve İfestos planları ile Kıbrıs Türklerini soykırıma tabi tutarak imha etmeye kalkışıyor! Türk tarafı ise 1964’den başlayarak konuyu müzakere ederek çözmeye çab

Bayram mı? Ne Bayramı?

Resim
Bayramlar, birlik ve beraberliği pekiştiren önemli günlerdir.   Bayramları bayram yapan, içinde taşıdığı değerler, mana ve ruhta saklıdır. Değerlerimizden, mana ve ruhtan yoksun bir bayramın diğer günlerden hiçbir farkı yoktur! Ülkemizde milli günleri kutlama konusunda yeni düzenlemelere gidildiği görülmektedir. Yeni düzenlemelerden sonra halk içerisinde bayram törenlerinin mana ve ruhtan koparılarak kuşa çevrildiği gibi bir algı söz konusu olmuştur! Atatürk Anıtları önünde düzenlenen resmi törenler son düzenlemelerden sonra, sabah çok erken saatte protokolün çelenk sunumu, saygı duruşu, istiklal marşı, kısa bir konuşma, şiir okunması ve eğer varsa jet hızında geçit töreni ile son bulmaktadır! 1 Ağustos sabahı ’’Toplumsal Direniş Bayramı’’ törenine katılmak için Atatürk Anıtı önüne gittim. Gittiğimde birde ne göreyim. 1 Ağustos töreni, meğer devlet töreni değil, askeri bir tören imiş! Törene bu nedenle sadece asker, polis ve TMT temsilcileri katılabilirmiş! Sivillerde

Akdağ, KKTC ve Sağlık

Resim
Türkiye’de yeni kabine düzenlemesinin açıklanmasıyla birlikte Kıbrıs İşlerinden Sorumlu Başbakan Yardımcılığı görevine eski Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ’ın atandığını hep birlikte öğrendik. Recep Akdağ, Erzurum doğumlu sözünün eri, mert, dünyaca tanınan saygın ve başarılı bir bilim insanı olmasının yanında, 4 kez üst üste sağlık bakanı olarak atanan ilk kişidir. Dünya Bankası, BM, Dünya Sağlık Örgütü ve Harvard Üniversitesi, Türkiye’nin Prof. Dr. Recep Akdağ öncülüğünde sağlık alanında gerçekleştirdiği mucizevî dönüşümü tüm dünya ülkelerine model olarak göstermektedir. Harvard Üniversitesi Halk Sağlığı Fakültesi’nde ’’Sağlıkta Liderlik Programı’nın’’ yönetim kuruluna seçilen Akdağ, her sene bu üniversitede sağlık bakanlarına ve doktora öğrencilerine ’’Türkiye’nin Sağlık Dönüşümü’nü’’ anlatmak ve reformcu liderlik konusunda ders vermek için Boston’a gitmektedir. Dünyanın önde gelen devlet ve uluslararası kuruluşları Prof. Dr. Recep Akdağ’ı sık sık yurtdışına davet eder