Kayıtlar

Aralık, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Yeni yıl yeni umutlar

Resim
Hayatta çoğunlukla biten sona eren şeyler bizi hüzünlendirir. Oysa bir yılın sona ermesi hemen hemen kimsede büyük bir hüzne neden olmamaktadır. Bunun en önemli sebebi ise biten bir yılın yerine hemen yenisinin başlaması ve her yeni başlangıçlar gibi içinde binlerce umudu barındırıyor olmasından ileri gelmektedir. Acısı, tatlısı, iyisi, kötüsü, hüznü ve mutluluğuyla bir yılı daha geride bıraktık. Hayatımızda yeni olan her şey bizleri umutlandırmakta ve hayal dünyamızda yepyeni beklentiler içerisine girmemize sebep olmaktadır. Hayatımızdaki her şey Facebook, İnstagram ve Twitter'a koymuş olduğumuz mutluluk resimlerimizdeki gibi her zaman yolunda gitmeyebiliyor. Yolunda gitmeyen işlerin bir kısmı bizim kararlarımız ile değişebilme ihtimali içeriyorken bir kısmı ise bizim kararlarımızın dışında gelişebiliyor.   Yıllar içerisinde birçok konuda almış olduğumuz karar, tavır, tutum ve davranışlarımız bizleri etkilemektedir. Bu bağlamda yıllar içerisinde elde etmiş olduğumuz k

‘East-Med’ projesi kime hizmet ediyor?

Resim
Daha öncede birçok kez yazdığım üzere Doğu Akdeniz’deki rezervler, sadece İsrail, Güney Kıbrıs ve Yunanistan'ı değil, KKTC ve Türkiye’nin de içinde bulunduğu enerji oyunundaki tüm aktörleri yakından ilgilendirmektedir.  Mısır ve İsrail’de hidrokarbon kaynaklarının keşfedilmesinin ardından Kıbrıs Rum Yönetimi Ada’da da zengin hidrokarbon kaynaklarının olabileceği düşüncesine kapıldı! Öyle ki bu düşünce Rum liderliğinin Kıbrıs müzakerelerinde geçmişten buyana sergilemiş olduğu olumsuz tavırların zaman içerisinde git gide daha da sertleşmesine neden olmuştur. Sonuç ortada Kıbrıs müzakere süreci geçtiğimi Temmuz ayı başında Rum tarafının olumsuz tavırları nedeniyle çökmüştür. Hidrokarbon meselesi Rum liderliğinin gözünü o kadar karartmıştır ki 50 yıllık BM parametreleri bu süreç içerisinde artık geçerliliğini yitirerek ortadan kalkmıştır. Rum liderliği daha hidrokarbon yatakları ve uygun miktarda olup olmadığı netleşmeden Kıbrıs Ada’sına ait Münhasır Ekonomik Bölgede var o

Sandığa gitmemek çözüm değil!

Resim
Seçime sayılı günler kaldı. Seçimler temsili demokrasilerde seçmenlerin oy kullanarak iradelerini ortaya koyma günüdür. Oy kullanmak her şeyden önce vatandaşın varlığının ifadesinin en önemli göstergelerindendir. Özellikle 2009 sonrasında gerçekleşen seçimlerin katılım oranlarında ciddi oranda bir düşüş söz konusu. Siyasi araştırmacılar seçmenin sandığa katılım oranının düşmesinin nedenini demokrasi inancındaki zayıflığa, ilgisizliğe veya mevcut durumun yarattığı rahatlığa bağlamaktadır. Seçmenin sandığa küserek iradesini yansıtmaması sizce çözüm müdür? Seçmenin tepki, kızgınlık, ilgisizlik ya da boykot etmesi nedeniyle seçime katılmaması seçimin politik meşruiyetini zayıflatacak olsa dahi hukuki geçerliliğine etki etmemektedir! Seçmen sandığa küsmüş, sandığın haberi yok misali… Seçmen tepki, kızgınlık, kırgınlık, ilgisizlik ya da boykot gibi çeşitli nedenlerden dolayı seçime iştirak etmese de sandıktan bir şekilde irade çıkacak ve 50 kişilik milletvekili listesi seçilmi

‘Karma oy’ siyasete ve partilere zarar veriyor!

Resim
Demokrasi, halkın iradesine dayanan bir yönetim şeklidir. Demokratik hayatın vazgeçilmez unsuru olan siyasi partiler ilkeleri, parti programları ve ideolojileri ile üye ve sempatizanlar kazanarak seçimlerde başarılı olmak için çalışmalar yapmaktadırlar. Bu anlamda milletvekili adayları siyasi partilerinden bağımsız bireyler değildirler! Ülkemizde uygulanmakta olan karma oyun partisel demokrasi anlayışına uygun olmadığını düşünüyorum. Karma oy partiler yerine bireyleri ileri çıkardığı gibi popülist anlayış ve söylemleri de öne çıkarmaktadır! Karma oy kullanımı her şeyden önce partilerin oy oranını ciddi anlamda aşağıya düşürerek siyasete ve ülke demokrasimize zarar vermektedir! Mevcut seçim sistemimizde oy kullanımı ve sayım metodu karmaşık bir durumdadır. Bu nedenle de her seçim döneminde seçmenler oylarının geçersiz sayılmaması için bir bilene danışma ihtiyacı hissediyor! Yeni seçim sisteminde en karmaşık oy verme metodu karma oy olarak görülmektedir! Karma oy nedeniyle büyük

‘Kıbrıs Türkleri ve Akıncı zihniyetini değiştirmeli!’

Resim
Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasidis, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın geçtiğimiz hafta gerçekleştirdiği Londra ziyareti sırasında ‘bugün Kıbrıs sorununu çözmek 2004 yılından daha zor. Rum tarafında zihniyet değişikliği lazım’ şeklinde yapmış olduğu açıklamasına anında cevap vererek ‘esas zihniyet değiştirmesi gerekenlerin Kıbrıs Türkleri ve Akıncı’ olduğunu ifade etti! Kıbrıs Cumhuriyeti’ni 1963’de yasa dışı biçimde silah zoru ile gasp ederek üniter Rum devletine dönüştüren yapının başında bulunan kişi kalkmış Kıbrıs Türklerine gidip zihniyetinizi değiştirin diyor! Anastasiadis demek istiyor ki ey Kıbrıs Türkü meşru devlet biziz. Azınlık haklarını kabul ederek zihniyetinizi bu şekilde değiştirin! Sn. Akıncı, aslında ilk kez 18 Ekim günü ODTÜ Kuzey Kıbrıs’ın düzenlediği Ekonomi ve Politika seminerinde yaptığı konuşmasında ‘Rum tarafında ciddi bir zihniyet dönüşümü olması kaydıyla bir deneme daha yapılabileceğini’ gündeme getirmişti. 27 Ekim’de yazmış olduğum ‘Zi