Gökhan Güler

Kıbrıs Türk demokratik yaşamı boyunca ilk kez halkımızın siyasi iradesi tehdit altındadır! Kıbrıs Türk halkı bugüne kadar iktidarda görev yapmış, gelmiş geçmiş tüm siyasi partilere(UBP, CTP, DP, TDP) karşı sistematik şekilde top yekûn kışkırtılmaktadır. Gelmiş geçmiş tüm siyasi partiler karalanarak halkımıza tasfiye ettirilmek isteniyor! Halkımızın iradesi derin küresel merkezlerle bağlantıları bulunan FETÖ/GladioB’nin uzantıları tarafından ele geçirilerek yönlendirilmeye çalışılıyor!   Küresel istihbarat örgütleri çok uzun yıllardır toplum davranışlarını kontrol altına alarak hizmet ettikleri ülke ve merkezlerin istekleri doğrultusunda yönlendirebilme çalışmalarını sürdürmektedir. Bunlar gizli ve saklanan bilgiler değildir! Bazı güç odaklarına göre devşirilmiş ve ele geçirilmiş beyinleri yönlendirmek veya tetiklemek kadar önemli bir başka güç daha yoktur! Siyasi iktidarı ele geçirmeyi amaçlayan bir odak için kullanılabilecek en etkili silah, beyinleri ele geçirmek ve manipüle

Bilinçaltımız, asla neyin gerçek, neyin gerçek olmadığını bilmeyerek, ona yönlendirdiğimiz pozitif veya negatif her şeyi bir emir olarak algılayarak buna göre hareket etmektedir. Bilinçaltımız, kendi kendimize tekrar ettiğimiz davranışların hangisinin mantıksız, hangisinin mantıklı olduğunu da ayırt edememektedir. Özetle bilinçaltımız neyi gün boyunca tekrar ediyorsak onu doğru olarak algılıyor ve depoluyor! ’’Bir kişiye kırk gün boyunca deli derseniz deli, akıllı derseniz akıllı olur’’ atasözü telkinin insan hayatındaki önemini gösteren önemli örneklerden biridir. Telkin , bilinçaltına bilgi göndererek kabullendirme metodudur. Örneğin küçük çocukların eğitimi mantıki olmaktan daha çok telkin yoluyla yapılmaktadır! Fil eğiticileri yavru bir fili eğitirken önce sökemeyecekleri kadar kalın zincirlerle bir ağaca bağlarlar. Fillerin her kaçış denemeleri acı ile son bulur. Kaçmaya çalışmanın acı verdiğini öğrenen fil, ömrü boyunca artık kaçmaya bir daha denemez! Bu süreçte fill

Devlet olanaklarının ’’yandaşlara peşkeş çekildiğini’’ iddia edenler dedikodu yapmak yerine ellerinde somut olarak ne varsa hiç zaman geçirmeden mahkemelere başvurarak gereğini yapmalıdır. Aksi halde lafla peynir gemisinin yürümeyeceğini bilmeleri gerekir! Birileri Kıbrıs Türk Halkını UBP, CTP ve DP’ye karşı kışkırtarak proje partilerine yönlendirmeye çabalamaktadır! Eskiler ’’ hafıza-i beşer  nisyan ile maluldür’’ yani "insan hafızasının eksikliği unutkanlığıdır" demiştir. Bu söz bir bakıma balık hafızalı olduğumuza da göndermedir! Devlet olanaklarından yararlanarak ev ve arazi alan halkımızı yandaş-peşkeş çerçevesinde görerek bu yönde propaganda yapanların amacı nedir? 1974 – 2015 yılları arasında devlet memuru olan, sonrasında sorumlu, amir, ara yönetici, müdür ve müsteşar olan kişiler acaba UBP, CTP, DP ve TKP dönemlerinde bu görevlere gelmediler mi?  O zaman bu kişilerin tümü yandaş ve sahip oldukları işleri de peşkeş olarak mı kabul ediliyor! 1974 – 2

Oy vermek, önemli bir vatandaşlık görevi olmasının yanında ciddi anlamda sorumluluk gerektirmektedir. Temsili demokrasilerde halk, kaynağı kendisinde bulunan ’’yönetim yetkisini’’ (egemenliği), seçimlerde oy vererek seçtiği ve kendisine karşı sorumlu olan siyasi temsilciler vasıtasıyla kullanır. Bilinçli bir seçmen oy verirken, oy vereceği partinin ideolojisini, adaylarını, vaat ve projelerini inceleyerek kararını öyle verir. Aslında olması gereken de budur.  Ancak, Kıbrıs Türk seçmeninin beli bir kısmının özellikle son dönemde oy verme kriterlerleri dikkatlice incelenecek olursa ciddi anlamda bir değişime uğradığı görülecektir! Kıbrıs Türk seçmeninin belli bir kısmının oy verme kriterlerindeki bu değişimler acaba doğal yollardan mı,  yoksa bir takım dıştan yapay müdahaleler neticesinde mi meydana gelmiştir?  Esas konu budur! Toplum mühendisliği faaliyetlerinde bulunanlar özellikle bilim, teknoloji ve medya imkânlarından yararlanarak insanların duygu, düşünce, tavır, tutum, d