Gökhan Güler

Medyanın asli görevi doğru ve güvenilir bir biçimde halka haber ulaştırmasının yanında, halkın çıkar ve menfaatlerini yasama, yürütme ve yargı nezdinde korumaktır. Medya güçlüden ve sermayeden yana değil haklıdan yana taraf olmalı, bu bağlamda sadece ve sadece halkın yanında halka hizmet etmelidir… Demokrasinin temellerinden biri olması gereken medya derin güçlerin, mafyanın, patronunun, sermayenin ve hükümetlerin çıkarları doğrultusunda hareket etmemeli bu bağlamda halkı onların talimatları doğrultusunda yönlendirmeye kalkışmamalıdır! Hayatta en önemli konuların baş ında düşünce ve tercihlerimiz gelmektedir. Önemli olan düşünüp tercihleri kimin yaptığıdır! Tercihlerimizi acaba kendimiz mi yapıyoruz, yoksa farkında olmadan birileri tarafından yönlendiriliyor muyuz? Ne yazık ki bilim ve teknolojiden yararlanılarak insanların duygu ve tepkileri kontrol altına alarak yönlendirebilmektedir!  Bizler kararlarımızı her ne kadar, verilere ve kıyaslamaya dayanarak yani üst beynimi

Gladyo-B olarak kabul edilen Fethullahçı Terör Örgütü, derin güçlerin emir ve istekleri doğrultusunda Ada’daki çalışmalarını medya, siyaset, ekonomi üçgeninde sürdürmektedir! Kıbrıs Türk siyasetinin en eski ve köklü partileri olan Ulusal Birlik Partisi(1975) ve Cumhuriyetçi Türk Partisi(1970) FETÖ tarafından kontrol edilemeyeceği anlaşılınca tasfiye edilmesi için düğmeye basılmıştır! FETÖ/Gladyo-B’nin gerçekleştirdikleri algı operasyonları ve toplum mühendisliği sayesinde hem UBP’lilere hem de CTP’lilere ’’aynı gemide oldukları unutturularak’’ partililerin adeta birbirlerine düşman haline gelmesi yönünde çalışmalar yapılmaktadır! Türkiye’de 2000’lerin başında Demirel’in DYP’si, Özal’ın ANAP’ı ve Ecevit’in DSP’si nasıl siyaset sahnesinden tasfiye olmuş ise FETÖ ve uzantıları da son 8 senedir yapay bir ortam yaratmak suretiyle düzenledikleri algı operasyonları ve toplum mühendisliği sayesinde UBP ve CTP’yi tasfiye etmeye çalışmaktadırlar! FETÖ, UBP ve CTP’yi tasfiye etmek is

Derin güçler, dünyaya hükmetmek, ülkeleri ve insanları istedikleri şekilde yönlendirebilmek için toplum mühendisliğinden faydalanırlar…    Toplum mühendisleri bilim ve teknolojiden yararlanarak insanların duygu ve tepkilerini kontrol altına alarak yönlendirebilmektedir. Bu bir sır değildir! Almanya'da Hitler döneminde dahi bu yöntemlerin kullanıldığı bilinmektedir. Türkiye'de 2000'li yılların başlarında eski ve köklü partilerin birçoğu halkın gözünden birden bire toplum mühendisliği ve algı operasyonları neticesinde düşürülerek umut olmaktan çıkarılmıştı! Bu işi yapan organizasyonun Fethullahçı Terör Örgütü olduğu ifade edilmektedir.   FETÖ diyince hemen akla, saçı sakalı birbirine karışmış meczup tiplerden oluşan Türkiye merkezli dini bir terör örgütü sakın gelmesin! Bu adamlar son derece iyi eğitimli ve son derece modern görünümlüdür! FETÖ küresel bir terör örgütüdür. Yabancı gizli servislerle(CİA) içli dışlı ve de onların güdümündedir. Konunun uzmanları F

Fethullahçı Terör Örgütü, ABD’de, Avrupa’da, Asya’da, Balkanlar’da ve Afrika’da dahi var ama nasıl oluyorsa KKTC’de yok! Böyle bir şey nasıl mümkün olabilir? FETÖ’nün KKTC’de 4 milyar doları olduğu iddia edilmektedir! FETÖ diyince hemen akla, saçı sakalı birbirine karışmış meczup tiplerden oluşan Türkiye merkezli dini bir terör örgütü sakın gelmesin! Bu adamlar son derece iyi eğitimli, takım elbiseli modern görünümlüdür! FETÖ küresel bir terör örgütüdür ve yabancı gizli servislerle(CİA) içli dışlı ve de onların güdümündedir. Derin güçler, dünyaya hükmetmek, ülkeleri ve insanları istedikleri şekilde yönlendirebilmek için toplum mühendisliğinden faydalanır.      Örümcek ağı gibi neredeyse tüm dünyayı saran FETÖ, özellikle medya, siyaset, eğitim ve ekonomi alanlarında örgütlenmiştir. En başarılı oldukları alanların başında da toplum mühendisliği ve algı operasyonları gelmektedir!         Örneğin Annan Planı döneminde algı operasyonları ve toplum mühendisliği çerçevesind