SOYAL MEDYA SİLAHI!

Sosyal medya silahı!

İnternet kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte haytamızın odağına gelip yerleşen sosyal medya, silah olarak kullanılabilir mi? 

Kötü niyetli sosyal medya kullanıcıları yasal mevzuatta boşluk olması halinde herhangi bir ceza almadan internet ortamında neler yapabilir?

Kötü niyetli sosyal medya kullanıcıları yasalarda boşluk bulunması durumunda; özel hayata saldırıyor, mahremiyeti suistimal ediyor, yalan, iftira ve hakaret içerikli saldırılarda bulunuyor, teyit edilmemiş bilgileri paylaşıyor, yalan içerikli bilgileri servis ederek kendisine kar, karşısındakine ciddi zararlar veriyor, zaman zaman kamu düzeninin bozulmasına neden olabiliyor, sahte belgeler ile bir takım kamu kurum ve özel kuruluşlar ile şirketlere zarar verebiliyorlar.

Dünyadaki gelişmiş birçok ülkenin (Fransa, Almanya, İrlanda, Rusya vb.) süreç içerisinde sosyal medya(internet) alanında bir takım yasal boşluklar bulunduğunu ve bu durumun başlarına çok ciddi manada problemlere neden olabileceğini zamanında fark ederek mevcut yasalarını Sosyal Medya’yı da içerecek şekilde yeniden düzenleme yoluna gittikleri görülmektedir.

Örneğin, Almanya’da internet ortamındaki faaliyetlere ilişkin kanunda gösterilen hukuka aykırı içerikler tespit edildiğinde, 50 milyon Euro’ya kadar, İrlanda da ise daha çok politik dezenformasyonların önüne geçmek için çıkarılan kanun ile 5 yıla kadar hapis ve 10.000 Euro’ya kadar para cezaları verilmesi öngörülmüştür.

Peki, bizde bu konudaki durum nedir? Mevcut yasalarımız interneti, sosyal medyayı kapsıyor mu? 

Ne yazık ki tam anlamıyla kapsamıyor ve bu durum kötü niyetli sosyal medya kullanıcıları tarafından uzun süreden buyana suistimal ediliyor. Görüldüğü üzere kötü niyetli sosyal medya kullanıcıları yasalardaki boşluktan yararlanarak sosyal medyayı silah olarak kullanabilmektedirler!

Günümüzde ülkemizde sosyal medyada ‘’gerek gerçek hesaplar’’ gerekse sahte web siteleri, sahte sosyal medya hesapları üzerinden sahte haberler, asılsız bilgi paylaşımları, internet dolandırıcılığı, aldatıcı reklam, propaganda ve dezenformasyon yapıldığına sıklıkla şahit olmaktayız. 

Yukarıda saydığım suç teşkil eden konuların düşünce özgürlüğü ile yakından ya da uzaktan bir alakası sizce var mıdır?

Ülkemizde sosyal medya ortamında suç teşkil eden tehdit, hakaret, şantaj, cinsel istismar gibi her türlü davranışın suç olarak yasalaşması ve bu konuda cezai yaptırımların uygulanması konusunu bazı kesimlerin düşünce özgürlüğüne karşı bir tavır gibi gördükleri anlaşılmaktadır. 

Ülkemiz birçok ülkeden demokrasi ve düşünce özgürlüğü bakımından ileri seviyededir. Peki o zaman mevcut yasalarımızın sosyal medyayı da içerecek şekilde yeniden düzenlenmesi neden bazı kesimlerde rahatsızlık yaratmıştır?

Basın ve düşünce özgürlüğünde önde gelen ülkelerden biri olarak görülen Fransa dahi sosyal medyada yalan haberlere(dezenformasyon) ve hakarete karşı hukuk sisteminde değişikliğe giderek kısıtlayıcı bir takım yasal düzenlemeler yapmıştır.

Peki dünyadaki birçok ülkenin yaptığı gibi yasalarımızın interneti kapsayacak biçimde güncellenmeye çalışılması kimleri rahatsız etmektedir? 

Sosyal medyayı kötü niyetle kullanarak silaha dönüştürenler kimlerdir? Bu işten kimlerin ne şekilde menfaatleri vardır?  Yasalardaki boşluklardan yararlanarak kişilere hakaret edenler, ticari firmalara saldırılarda bulunarak ciddi zararlar verenler, siyasi dezenformasyon (yalan haber) yapmaya kalkışanlar, devlete ve makamları karşı itibarsızlaştırmaya çalışanlar kimlerdir? 

Sonuç olarak, dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi sosyal hayatta suç teşkil eden tehdit, hakaret, şantaj, cinsel istismar ve dezenformasyon (yalan haber) gibi her türlü durumun sosyal medya(internet) platformlarında da suç olarak yasalaşması ve bu konuda cezai yaptırımların uygulanması gerektiğini görmeliyiz. 

Sosyal medyada işlenen çeşitli suç ve hakaret içerikli paylaşımları nereye kadar görmezlikten geleceğiz? Almanya ve Fransa dahil olmak üzere dünyadaki birçok ülke sosyal medyada işlenen çeşitli suç ve hakaret içerikli paylaşımlara karşı zamanında yasal tedbir almışken neden bizdeki bazı çevreler hala daha bu konuda tedbir alınmasına karşı ayak diremektedir?


Yayın Tarihi 4 Eylül 2022 Kıbrıs Gazetesi




Bu blogdaki popüler yayınlar

BM Barış Gücü’nün Kıbrıs’taki misyonu nedir?

KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ İÇİN YENİ FIRSAT ALGILAMALARI

KADİM YUNAN VE BATI MEDENİYETİ